Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mideyi Sessizce Kemiren Bakteri: Helicobacter pylori İçin Tedaviler Güncelleniyor

Dünya nüfusunun yaklaşık yarısının taşıdığı düşünülen Helicobacter pylori, ülserden gastrite kadar birçok sindirim sistemi hastalığının temel nedeni olarak görülüyor. Uzmanlara göre son yıllarda antibiyotik direncindeki artış nedeniyle tedavi protokolleri hızla değişiyor. Peki bu bakteri neden bu kadar yaygın? Ve en güncel tedaviler neler?

Dünya nüfusunun yaklaşık yarısının taşıdığı düşünülen Helicobacter pylori, ülserden gastrite

Helicobacter pylori Nedir? Artan Direnç Nedeniyle Tedaviler Güncelleniyor

Dünya nüfusunun önemli bir bölümünde görülen Helicobacter pylori, mide zarına yerleşerek uzun vadede ciddi sindirim sistemi hastalıklarına yol açabilen tehlikeli bir bakteri olarak biliniyor. Mide asidine dayanarak yaşamını sürdürebilen bu bakteri, tedavi edilmediğinde gastrit ve ülserden mide kanseri riskine kadar uzanan ciddi sonuçlar doğurabiliyor.

Neden bu kadar tehlikeli?

Helicobacter pylori zaman içinde:

  • mide zarında iltihaplanma,

  • gastrit,

  • mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri,

  • B12 vitamini eksikliği,

  • kronik mide problemleri

gibi rahatsızlıkların oluşmasına neden olabiliyor. Bu nedenle erken tanı büyük önem taşıyor.

Belirtiler her zaman ortaya çıkmayabilir

Enfeksiyonu taşıyan kişilerin bir kısmında hiçbir belirti görülmezken, bazı hastalarda:

  • midede yanma,

  • şişkinlik,

  • erken doyma,

  • ağız kokusu,

  • karın ağrısı

gibi şikâyetler ortaya çıkabiliyor.

Uzmanlar, bu belirtilerin tekrarlaması halinde mutlaka Helicobacter pylori testi yapılmasını öneriyor.


Antibiyotik direnci arttı: Tedavi yaklaşımları değişiyor

Son yıllarda hem dünyada hem Türkiye’de Helicobacter pylori’ye karşı kullanılan bazı antibiyotiklerde direnç artışı gözleniyor. Bu nedenle geçmişte sık uygulanan klasik “üçlü tedavi” birçok hastada yetersiz kalmaya başladı.

🟢 1) Dörtlü tedavi: Güncel standart yaklaşım

Uzmanlara göre 14 gün süren bizmutlu dörtlü tedavi en etkili yöntemler arasında yer alıyor.
Bu tedavide:

  • bizmut bileşiği,

  • iki farklı antibiyotik,

  • asit düşürücü bir PPI ilacı

birlikte kullanılıyor. Direncin yüksek olduğu bölgelerde bu kombinasyon daha başarılı sonuç verebiliyor.

🟢 2) Ardışık tedavi

Bazı hastalarda önce belirli bir antibiyotik grubuyla tedaviye başlanıyor, ardından 5–7 gün sonra farklı bir antibiyotik grubuna geçilerek başarı oranı artırılabiliyor.

🟢 3) Yeni nesil asit baskılayıcılar (P-CAB)

Vonoprazan gibi potasyum rekabetçi asit engelleyicileri, Helicobacter pylori tedavisinde en dikkat çekici yeniliklerden biri.
Bu ilaçlar mide asidini daha hızlı ve güçlü baskıladığı için antibiyotiklerin etkisinin güçlenmesine katkı sağlıyor.

🟢 4) Probiotik destekleri

Probiotiklerin Helicobacter pylori’yi yok etme gücü olmasa da:

  • antibiyotiklerin yan etkilerini azaltması,

  • tedaviye destek olması,

  • bağırsak florasını koruması
    nedeniyle tedaviye eklenmesi öneriliyor.


Tekrar enfeksiyon riski yüksek

Helicobacter pylori tedavi edilse bile özellikle hijyen koşullarının zayıf olduğu kalabalık yaşam alanlarında, ortak mutfak ve banyo kullanılan ortamlarda yeniden bulaş riski oldukça yüksek. Bu nedenle hem tedavi hem korunma alışkanlıkları önem taşıyor.


Uzmanlar uyarıyor: “Mide şikâyetlerini hafife almayın”

Gastroenteroloji uzmanları, sürekli mide yanması ve şişkinlik gibi şikâyetlerin antiasitlerle geçiştirilmesinin doğru olmadığını belirterek şu uyarıda bulunuyor:

“Mide sorunları sık tekrar ediyorsa mutlaka Helicobacter pylori testi yapılmalıdır. Erken tedavi, ülser ve mide kanseri riskini azaltır.”