Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Alopecia Areata Nedir? Saçkıran Hastalığında Yeni Tedavi Umutları

Saç ve kaşlarda aniden ortaya çıkan dökülmelerle kendini gösteren Alopecia Areata, son yıllarda görülme sıklığı artan otoimmün hastalıklar arasında yer alıyor. Uzmanlara göre stres, bağışıklık sistemi dengesizlikleri ve genetik yatkınlık hastalığın tetikleyicileri arasında bulunuyor.

Saç ve kaşlarda aniden ortaya çıkan dökülmelerle kendini gösteren Alopecia

Her yaşta ortaya çıkabilen bu hastalık, kişide psikolojik etkiler yaratması nedeniyle dermatoloji kliniklerine başvuru oranlarını artırmış durumda. Ancak son yıllarda geliştirilen yeni nesil tedaviler, özellikle yaygın tip saçkıran hastalarında yüz güldürücü sonuçlar veriyor.

Hastalığın Belirtileri

Alopecia areata, genellikle:

  • Para şeklinde yuvarlak saç dökülmesi alanları,

  • Kaş ve sakalda bölgesel dökülmeler,

  • Ani başlayan saç kaybı,

  • Tırnak yüzeyinde pürüzlenme, gibi belirtilerle ortaya çıkıyor.

Hastalığın gidişatı kişiden kişiye değişiyor; bazen kendiliğinden düzelirken, bazen de yaygın bir tabloya dönüşebiliyor.

Alopecia Areata’da En Güncel Tedaviler

1. JAK İnhibitörleri (Yeni Nesil İlaçlar)

Son yılların en dikkat çeken tedavisi.
Bağışıklık sisteminin saç köküne saldırısını durdurmayı hedefleyen tofacitinib, baricitinib ve ruxolitinib gibi ilaçlar, orta ve ağır saçkıran vakalarında önemli bir ilerleme sağladı.
Birçok ülkede onay almış bu ilaçlar, Türkiye’de de dermatologlar tarafından kontrollü şekilde kullanılmaya başlandı.

2. Steroid Tedavileri

  • Kortizon enjeksiyonları (özellikle küçük dökülme alanlarında etkili)

  • Topikal kortizon kremleri

  • Ağızdan kortizon (yaygın vakalarda)

Yıllardır kullanılan bu yöntemler hâlâ etkili tedavi seçenekleri arasında.

3. PRP (Trombositten Zengin Plazma)

Kişinin kendi kanından elde edilen büyüme faktörleri saç köklerine enjekte ediliyor.
Bağışıklık yanıtını düzenleyip saç köklerini besleyerek dökülmenin hızını azaltabiliyor.

4. Kriyoterapi (Soğuk Uygulama)

Saçlı deride kontrollü soğuk uygulamasıyla kan akışı artırılıyor ve bağışıklık tepkisi modüle ediliyor. Bazı hastalarda etkili sonuçlar bildirilmiş durumda.

5. Minoksidil & Antralin (Destek Tedaviler)

  • Minoksidil, saç çıkışını hızlandırabiliyor.

  • Antralin kremi, bağışıklık hücrelerinin saldırısını azaltabiliyor.

Genellikle diğer tedavilerle kombine ediliyor.

Yeni Araştırmalar Ne Diyor?

Bilim insanları, saç köklerini hedef alan immün hücrelerin davranışlarını inceleyen yeni çalışmalara hız verdi. Özellikle saç kökünün bağışıklık sisteminden “gizlenmesini” sağlayacak moleküller üzerine araştırmalar gelecekte tamamen yeni bir tedavi sınıfına kapı aralayabilir.

Sonuç

Alopecia areata artık sadece “kendiliğinden düzelmesi beklenen” bir hastalık değil.
Yeni nesil immünolojik ilaçlar ve destek tedavileri sayesinde eskisine göre çok daha yüksek oranlarda saç çıkışı sağlanabiliyor. Uzmanlar, erken dönemde dermatolojiye başvurmanın tedavi başarısını artırdığını vurguluyor.