Yerli teknoloji ekosistemi temel unsur
Dijital bağımsızlığın ilk adımı, yerli donanım ve yazılım kapasitesinin güçlendirilmesi olarak görülüyor. Kamu kurumlarında kullanılan işletim sistemi, bulut platformu, ofis yazılımları ve güvenlik araçlarının mümkün olduğunca yerli çözümlerle oluşturulması, siber riskleri azaltan en kritik unsur olarak öne çıkıyor.
Uzmanlara göre ülkeler; çip tasarımı, ağ donanımı, iletişim protokolleri ve kriptografi gibi alanlarda kendi teknolojik birikimini geliştirmediği sürece tam bağımsızlıktan söz etmek mümkün değil.
Ulusal bulut ve veri egemenliği yasası
Kritik verilerin ülke dışına çıkarılamayacağına dair yasal düzenlemeler, dünya genelinde hızla yaygınlaşıyor. Sağlık, enerji, ulaşım, nüfus ve finans verilerinin ulusal bulut sistemlerinde saklanması, veri güvenliğini yükseltirken yabancı platformlara bağımlılığı azaltıyor.
ABD’nin FedRAMP modeli ve AB’nin GAIA-X girişimleri, bu alanda en sık gösterilen örnekler arasında yer alıyor.
Siber güvenlikte ulusal kabiliyet
Dijital bağımsızlık stratejisinin bir diğer başlığı, siber savunmanın yerli ekipler ve ulusal güvenlik protokolleriyle yürütülmesi. Ülkelerin kendi kırmızı ve mavi takım yapılarını kurması, tehdit avcılığı ve sızma testlerini düzenli olarak gerçekleştirmesi büyük önem taşıyor.
Uzmanlar, kritik sektör çalışanlarına yönelik zorunlu siber hijyen eğitiminin de ulusal kapasiteyi güçlendirdiğini vurguluyor.
Yapay zekâ için ulusal veri havuzları
Yapay zekânın stratejik öneme sahip olduğu günümüzde, ülkeler kendi dil ve kültür yapısına uygun yerli büyük dil modelleri üzerinde çalışıyor. Sağlık, eğitim, güvenlik ve adalet gibi alanlarda anonimleştirilmiş ulusal veri havuzlarının oluşturulması, geleceğin dijital rekabetinde belirleyici olacak.
Uluslararası siber diplomasi ve yeni güvenlik doktrini
Uzmanlara göre siber güvenlik artık sadece teknik bir alan değil; ülkelerin dış politika araçlarının da merkezinde. Bu nedenle devletlerin uluslararası platformlarda siber normların şekillenmesine aktif olarak katılması ve dost ülkelerle karşılıklı siber savunma iş birlikleri geliştirmesi öneriliyor.
Sonuç: Dijital bağımsızlık, milli güvenliğin yeni adı
Dijital bağımsızlığın; ekonomik istikrar, ulusal güvenlik ve demokratik süreçlerin korunması açısından stratejik bir ihtiyaç olduğuna dikkat çekiliyor. Ülkelere göre doğru yol haritası, “kullanıcı değil, teknoloji üreten ülke” anlayışını merkezine alan bütüncül bir yaklaşım.
