“Karantinada geçirdiğim 14 gün bana 14 yıl gibi geldi“
Uşak'ta yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) atlattıktan sonra görevlerinin başına dönen itfaiye çalışanları, hastalık döneminde yaşadıkları zorlu süreci anlattı.
Uşak İtfaiye Müdürlüğünde itfaiye eri olarak çalışan 33 yaşındaki Yunus Tuncay, hastalığa geçen yıl Ekim ayında yakalandığını belirtti. Gerekli tetkiklerin ardından evde 14 günlük karantinaya alındığını ifade eden Tuncay, ilk başta hastalığın bir belirti göstermediğini söyledi.
Karantinanın ikinci gününde şiddetli eklem ve baş ağrılarının başladığını aktaran Tuncay, "Sonra ilaç tedavisine başladım. Fenalaşınca ambulansla hastaneye götürüldüm. Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ciğerlerime bakıldı. Herhangi bir ize rastlanmadı." dedi.
“KARANTİNADA GEÇİRDİĞİM 14 GÜN BANA 14 YIL GİBİ GELDİ“
Eşi ve 4 aylık ikizleri için endişelendiğini söyleyen Tuncay, "İkizlerim erken dünyaya geldiği için onlara bulaşmasından çok korkuyordum. 'Anlatılmaz yaşanır' derler ya, öyle bir süreçti. İnsanın aklına her şey geliyor. Karantinada geçirdiğim 14 gün bana 14 yıl gibi geldi. Çok zor günlerdi. Tüm insanların tedbirlere dikkat etmesi gerekiyor. Bu hastalığın şakası yok" dedi.
49 yaşındaki itfaiyeci Cemil Özteke de hastalığı çok ağır geçirdiğini söyledi.
Eşi ve iki çocuğunun da testinin pozitif çıktığını belirten Özteke, "Çok fazla ateşim vardı. Sırtımda ve ayaklarımda inanılmaz ağrılarım oluyordu. 3. ve 4. günden sonra ishal vardı. Bu süreç 6 gün boyunca sürdü. 6. günden sonra koku ve tat alma tamamen gitti. 7. günden itibaren ilaçların da etkisiyle biraz toparlamaya başladım. Hastalığın ilk günlerinde ayağa kalkmakta zorlanıyordum, yürüyemedim. İnsan kendisi için değil de yakınları için çok korkuyor. İnsanın aklına her türlü şey geliyor. Aileme de bulaşınca psikolojik olarak çok yıprandım. İnsan ister istemez kendini suçluyor" diye süreci anlattı.
"GÖĞSÜMDE SIKIŞMA BAŞLAYINCA HAYATTAN ÜMİDİMİ KESMİŞTİM"
Uşak İtfaiyesi Yazı İşleri Sorumlusu 52 yaşındaki Mehmet Yılmaz ise karantina döneminde nefes almakta zorluk yaşadığını vurguladı.
Rahatsızlığının ilerlemesi üzerine ambulansla hastaneye kaldırıldığını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
"Hastanede ilaçlar verildi. O günün sonunda eve döndüm. Çok fazla halsizleştim. İştahım tamamen gitmişti. İkinci ve üçüncü günden sonra koku ve tat kaybı yaşamaya başladım. Bir hafta boyunca evde yatakta yattım. Hareket edemiyordum. Kontrollerin ardından karantinam uzatıldı. Göğsümde sıkışma başlayınca hayattan ümidimi kesmiştim. Hiç hafife alınacak bir şey değil. Resmen öbür dünyaya gittim geldim. Ayağa kalkamıyordum, yürüyemiyordum. Hiçbir şey yiyemiyordum. Sadece çorba içebiliyordum. Ağrılarım inanılmaz şekilde şiddetliydi. Herkes çok dikkat etsin."