Kanser ameliyatında robotlar insan elinden daha iyi sonuç veriyor
Kolon ve rektum kanserleri 50 yaş ve üzeri vatandaşların yaşamını daha fazla etkiliyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Robotik ve Laporoskopik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Karabulut, kolon ve rektum kanserleri hakkında bilgi paylaştı.
Bu iki kanser türünde, ailede kanser veya polip tanısı olan kişilerde hastalığın görülme riskinin yüksek olduğunu belirten Karabulut, küçük iyi huylu polipler şeklinde başlayan bu türlerin genetik ve çevreyle bağlantılı olarak kanserleşebileceğini ifade etti. Bağırsak duvarını aşan bu kanser türleri, karın ağrısı, şişkinlik, bağırsak davranışında değişikliklerin oluşması ve makattan kanama olarak kendini gösteriyor. Karabulut, hastanın ailesinde bilinen meme ve rahim kanserleri ya da kolit olması durumunda da kolon ve rektum kanserlerinin görülme riskinin arttığını bildirdi.
AİLESİNDE KANSER OLAN KİŞİLER KOLONOSKOPİ YAPTIRMALI
Karabulut, şüphesi olan hastalara şu önerilerde bulundu:
“Aile geçmişinde kanser olanlar, 40 yaşından sonra dışkıda gizli kan testi ve 50 yaşından sonra kolonoskopi yaptırmalı. Kolonoskopi ile kanserlerin büyük kısmından sorumlu olan polipleri vücuttan temizleyerek kanseri engelleyebiliriz.”
KANSER YAYILMAMIŞSA AMELİYAT YAPILABİLİR
Hastalık çok yayılmamışsa en uygun tedavinin ameliyat olduğunu vurgulayan Karabulut, makat bölgesine yakın rektum kanserlerinde ameliyat öncesinde kemoterapi ile birlikte radyoterapi tedavisi verildikten sonra ameliyat safhasına geçildiğini söyledi. Ameliyat esnasında ise kolon ve rektumun alınması, tüm lenf bezlerinin ve varsa yapışık çevre organların çıkarılması gerektiğine değindi.
AMELİYATTA İNSAN EL HAREKETLERİNDEN DAHA FAZLA HAREKETİ ROBOTLAR YAPABİLİYOR
Kanser ameliyatlarında başarı oranının son yıllarda robotik cerrahi tekniğinin gelişmesiyle birlikte artış gösterdiğini anımsatan Doç. Dr. Karabulut, şöyle devam etti: “Robot kollarını cerrahların kumanda ettiği robotik cerrahi aletlerde 540 derece dönebilme imkânı bulunduğundan el hareketlerinden daha fazlasını yapabilmek mümkün oluyor. Hata payı sıfıra yakın. Çünkü insan elindeki titreme robotik cerrahi aletlere yansımıyor.”
Karabulut sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dar alana sahip leğen kemiği içine yerleşen rektum kanserinde tümör, robotik cerrahiyle yapılan ameliyatlarda daha kolay temizleniyor. Bu ameliyatlarda, tümör dokusunun olduğu bölgenin görüntüsü 16 kat büyütülerek 3 boyutlu şekilde elde ediliyor. Ameliyat için yapılan küçük kesiler 8 milimden oluşuyor, bu sayede hasta kısa sürede sosyal yaşamına dönebiliyor. Enfeksiyon riski de azalıyor. Özellikle obezite hastalarında yağ dokusu fazla olduğu için ameliyatlar zor yapılsa da robotik cerrahi buna da rahatlık getiriyor.”