İlk 6 ay sadece anne sütü: Annelere emzirme için uygun sosyal alanlar oluşturulmalı

Doç. Dr. İlke Mungan Akın, bebekler için optimal beslenmenin, ilk 6 ay sadece anne sütünün verilmesiyle, daha sonra 2 yaşına kadar yeterli ve uygun tamamlayıcı besinlerle birlikte anne sütüne devam edilmesiyle mümkün olduğunu belirtti.

SAĞLIK 04.08.2022, 15:51 04.08.2022, 16:10
İlk 6 ay sadece anne sütü: Annelere emzirme için uygun sosyal alanlar oluşturulmalı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Yenidoğan Uzmanı Doç. Dr. İlke Mungan Akın, bebekler için optimal beslenmenin, ilk 6 ay sadece anne sütünün verilmesiyle, daha sonra 2 yaşına kadar yeterli ve uygun tamamlayıcı besinlerle birlikte anne sütüne devam edilmesiyle mümkün olduğunu belirterek, "Anne sütü, bebek beslenmesinde yeri doldurulamayan ideal, özgün ve doğal bir besindir. Anne sütü bileşiminin en önemli özelliği, bebeğin gebelik haftasına, doğum ağırlığına ve ayına uygun değişim göstermesidir." ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Akın, yaptığı açıklamada, yaşam boyunca yeterli ve dengeli beslenmenin, büyüme ve gelişme, sağlığın korunması, iyileştirilmesi, yaşam kalitesinin artırılması gibi etkenler için yadsınamaz bir unsur olduğunu belirtti.

EMZİRMEYE GEÇ BAŞLAMAK ÖLÜM RİSKİNİ ARTIRIYOR

Doç. Dr. Akın, "Bebekler için optimal beslenme, ilk 6 ay sadece anne sütünün verilmesiyle, daha sonra 2 yaşına kadar yeterli ve uygun tamamlayıcı besinlerle birlikte anne sütüne devam edilmesiyle mümkündür. Anne sütü, bebek beslenmesinde yeri doldurulamayan ideal, özgün ve doğal bir besindir. Anne sütü bileşiminin en önemli özelliği, bebeğin gebelik haftasına, doğum ağırlığına ve ayına uygun değişim göstermesidir." dedi.

Anne sütünün bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesi için gerekli olan tüm enerji ve besin öğelerini içerdiğini anlatan Akın, şöyle devam etti:

"Anne sütü, başta beslenme olmak üzere bebek ve anneye sağlık, bağışıklık, gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden pek çok yarar sağlar. Küresel ölçekte, maalesef 6 aydan küçük bebeklerin sadece yüzde 43'ü anne sütüyle beslenmektedir. Hiç emzirilmeyen bebeklerin ölüm olasılığı, yalnızca anne sütüyle beslenenlere göre 14 kat fazladır. Emzirmeye başlanması ne kadar gecikirse çocuğun ilk 1 ayda ölme riski artmaktadır. UNICEF'in açıklamasına göre, dünyaya yeni gelen her iki bebekten birine doğumu izleyen 1 saat içinde anne sütü verilmiyor ve bu durum onları hastalık ve ölüm riskinden koruyacak temel besinlerden ve antikorlardan yoksun bırakıyor. 2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) raporunda, tüm bebeklerin yüzde 96,4'ünün bir süre emzirildiği, ortalama emzirme süresinin de 16,7 ay olduğu belirtilmiştir. İlk 1 saatte anne sütüyle beslenme sıklığı yüzde 50, 6 aya kadar herhangi bir dönemde sadece anne sütüyle beslenme sıklığı yüzde 30,1, 6 ay sadece anne sütü ile beslenme sıklığı yüzde 2,4, birinci yılda anne sütüne devam etme sıklığı yüzde 68,2'dir. Türkiye için bu sonuçlar emzirme açısından maalesef çok başarılı değildir."

"EMZİREN ANNELERE UYGUN SOSYAL ALANLAR OLUŞTURULMALI"

Akın, anne sütünün korunması, özendirilmesi ve desteklenmesi için gebeliğin başından itibaren tüm anne adaylarının bebeklerini anne sütüyle besleyebilecekleri konusunda inandırılması, cesaretlendirilmesi, motive edilmesi ve bilgilendirilmesi gerektiğini belirterek, "Doğumdan sonra ise emziren annelerin iyi beslenmesi, yorgunluktan, stresten uzak kalması, uyku dahil düzenli bir yaşam biçimine sahip olabilmeleri için aile ve arkadaş çevresinden yardım alması, toplum tarafından emzirmenin bebek için doğal, en kolay, sağlıklı bir beslenme yöntemi olduğunun anlaşılması ve alışveriş merkezleri, restoranlar, iş yerleri gibi sosyal alanlarda emziren annelere uygun ortamların sağlanması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Tüm sağlık çalışanlarının, sağlık profesyonellerinin, sivil toplum kuruluşlarının, iş verenlerin, aile ve arkadaş çevresinin emzirmeyi destekleyen her türlü çabayı göstermesinin önerildiğini dile getiren Akın, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Anne sütünü artıran en önemli iki faktörden birisi bol sıvı tüketimi, diğeri ise yüksek motivasyondur. Tüm bunlarla ilgili daha fazla kişinin bilgi sahibi olması ve farkındalığın artırılması için hem ülkemizde hem de dünyada, sağlık kurumları ve örgütleri tarafından çalışmalar yapılmaya devam ediliyor. Bu çalışmalar içerisinde yeni doğum yapan ve emzirme sürecinde bulunan tüm annelerin katılımıyla seminerler ve toplantılar düzenleniyor."

Yorumlar (0)