DSÖ raporu: Demanslı insan sayısı 2030'a kadar yüzde 40 artacak
Dünya Sağlık Örgütü’nün Perşembe günü paylaştığı raporda, demans teşhisi konan kişi sayısının 2030 yılına kadar yüzde 40'ın üzerinde artacağını tahmin ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün paylaştığı rapora göre, şu anda 55 milyondan fazla demansla yaşayan insan olduğu tahmin ediliyor. DSÖ, bu sayının 2030'da 78 milyona ve 2050'de 139 milyona ulaşmasını öngörüyor.
DEMANSIN KÜRESEL MALİYETİNİN ARTACAĞI ÖNGÖRÜLÜYOR
DSÖ’ye göre, hafızayı ve diğer bilişsel işlevleri etkileyen nörolojik bir bozukluk olan demans, yıllık yaklaşık 1,3 trilyon dolarlık bir "küresel maliyet" taşıyor. Felçler, ciddi kafa yaralanmaları veya Parkinson veya Alzheimer dahil olmak üzere çeşitli hastalıklar demansa neden olabiliyor.
DSÖ, bunamanın küresel maliyetinin 2030 yılına kadar 1,7 trilyon dolara yükselmesini bekliyor.
“ORTAK EYLEME İHTİYAÇ VAR”
DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus raporda, "Demans, milyonlarca insanın anılarını çalıyor, aynı zamanda tanıdığımız ve sevdiğimiz insanları da çalıyor" ifadelerini kullandı.
Ghebreyesus, "Dünya demanslı insanları yüzüstü bırakıyor ve bu hepimizi üzüyor. Dört yıl önce, hükümetler demans tedavisini iyileştirmek için bir dizi hedef üzerinde anlaştılar. Ancak hedefler tek başına yeterli değildir. Demansı olan tüm insanların hak ettikleri destek ve haysiyetle yaşayabilmelerini sağlamak için ortak eyleme ihtiyacımız var” dedi.
DEMANS HASTALARI DÜŞÜK GELİRLİ ÜLKELERDE DE SAYICA FAZLA
DSÖ ayrıca hastalığın düşük gelirli ülkelere etkilediğini bildirdi.
Reuters'e göre, DSÖ’nün akıl sağlığı uzmanı Katrin Seeher, "Demans gerçekten küresel bir halk sağlığı sorunudur ve sadece yüksek gelirli ülkelerde değil" diyerek şöyle devam etti: "Aslında, demans hastalarının yüzde 60'ından fazlası düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor."
BUNAMANIN TEDAVİSİ YOK ANCAK RİSK FAKTÖRLERİ AZALTILABİLİR
Raporda, ilaç, hijyen ürünleri, yardımcı teknolojiler ve ev düzenlemelerinin daha yüksek düzeyde geri ödeme gören yüksek gelirli ülkelerde daha yaygın olduğu belirtildi.
Reuters'e göre, bunama için mevcut bir tedavi olmamasına rağmen, WHO, insanların bunama riskini azaltmak için hipertansiyon, diyabet, diyet ve alkol ve tütün tüketimi gibi risk faktörlerini kontrol edebileceğini söylüyor.