Covid 19'a yakalanan doktorlar: "Aşı olmak bir vatandaşlık görevidir"
Hatay'da yakalandıkları yeni tip koronavirüsü atlatıp görevlerine dönen Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Altınöz ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Şerbetçigil, hastalık sürecinde yaşadıkları zorlukları anlattı.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Şerbetçigil hafif ateş şikayeti üzerine yaptırdığı koronavirüs testinin pozitif çıktıktan hemen sonra evde tedaviye başlandığını belirten Şerbetçigil, 14 gün boyunca karantinada kaldığını bildirdi.
Şerbetçigil, hastalığın tedavisinde ilaç kullanımının önemine değinerek, "Özellikle ilaçları düzenli kullanmak çok önemli. Halk arasında Covid-19 ilacının zarar verdiği yönünde kanı var. Bu tamamen yanlış." diye konuştu.
HASTALIK KİŞİDEN KİŞİYE FARKLI SEYREDİYOR
Dr. Şerbetçigil, şunları kaydetti:
"Bende hastalık hafif ateşle başladı. Daha sonra kas ve eklem ağrısı oldu. Evde karantinada bulunduğumda hastalığı aileme bulaştırmamak için ayrı odada kalmak zorunda kaldım. Sırtımdan kırbaç yemiş gibi sert ağrılar hissettim. Nefes ve efor zorluğunu yaşadım. Hastalığın belirtileri kişiden kişiye farklılık gösteriyor Bazı hastalar 'ateşim yok' dese de kas, eklem ağrısı onun belirtisi olabiliyor. Koku ve tat alma kaybı çoğu kişide olmuyor. 'Bende koku alma kaybı olmadı Covid-19 değilim' gibi bir düşünce olmasın. En çok kas, eklem ağrısı ve hafif ateş oluyor. Hastanede Kovid-19 hastalarına bakıyorum. Ondan dolayı çocuklarımdan uzak durmaya çalışıyorum. Eskisi gibi arkadaşlarla buluşup, ev görüşmesi yapmıyor, dışarıda yemek yemiyoruz. Annemlere de 6-7 aydır gitmiyorum, görüntülü görüşüyoruz. Gelirlerse de evin bahçesinde oturuyoruz. Sonradan pişman olmamak için bu tür şeylerden vazgeçmek lazım."
"HASTALIĞIN BEDELİ ÇOK AĞIR ÖDENİYOR"
Kentteki özel bir hastanede görev yapan Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Altınöz, ateş ve sırt ağrısı şikayetlerinin ardından yaptırdığı Covid-19 testinin pozitif çıkması üzerine evde tedavi sürecine başladığını söyledi. Hastalığının seyrinde belirsizlikler yaşadığıni ifade eden Dr. Altınöz 14 gün karantinada kaldı. Altınöz, süreci şöyle anlattı:
"Hastalık sürecinde bende başta bir sırt ağrısı, üşüme, ateş ve ilerleyen dönemlerde de nefes darlığı oluştu. Bu nefes darlığı sizin eforunuzu kısıtlıyor. En ufak bir şeyde yoruluyorsunuz. Bir nevi enerjinizin çekildiğini hissediyorsunuz. Yatarken bir sıkıntı yok ama efor yapmaya geldiğinizde bir bakıyorsunuz ki yapamıyorsunuz. Hemen yorulup yatma hissi geliyor. Sırtımdaki ağrı kırbaç yemiş gibiydi. Bu, öyle bir hastalık ki bütün sistemleri tutabiliyor. Bir bakıyorsunuz karın ağrısı ve ishalle gelebiliyor. Bir bakıyorsunuz baş ağrısıyla, organ yetmezliğiyle geliyor. Bu süreci bilimin ışığında el birliği, güç birliği ve dayanışmayla atlatacağımıza inanıyorum. Hem ülkemiz hem de dünya için zor bir süreç, bedeli çok ağır ödeniyor. Maalesef bir sürü yakınımızı, dostumuzu kaybettik ve toprağa verdik. Umarım bu kabus dolu günler en kısa zamanda biter. Sağlıklı, güzel günlere kavuşmak en büyük dileğimiz."
"AŞI OLMAK BİR VATANDAŞLIK GÖREVİDİR"
Altınöz, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyulmasının yanı sıra vatandaşlara aşılarını yaptırmaları önerisinde bulundu.
Aşı konusunda kulaktan dolma bilgilere inanılmaması gerektiğini belirten Altınöz, "Sağlık Bakanlığı bilimin ışığında çalışıyor. Dolayısıyla toplum bağışıklığı olması için aşının olunması gerekiyor. Bunun tartışılır yanı yok. Bütün dünya da aynı şeyi söylüyor. Biz bilimin ışığında çalışıyor ve konuşuyoruz. Aşının yapılması şart, sırası gelen mutlaka yaptırsın. Bu aynı zamanda vatandaşlık görevidir." dedi.