Türk Devletlerinde Çalışma Hayatı ve Sosyal Koruma Konferansı SBÜ'de Gerçekleştirildi

Türk Devletlerinde Çalışma Hayatı ve Sosyal Koruma Konferansı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane kampüsünde Gerçekleştirildi

ÖZEL HABER 05.11.2024, 10:39 Ahmet Balcı
Türk Devletlerinde Çalışma Hayatı ve Sosyal Koruma Konferansı SBÜ'de Gerçekleştirildi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen konferansa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, Azerbaycan Çalışma ve Halkın Sosyal Koruması Bakanı Sahil Babayev, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve çok sayıda yerli ve yabancı katılımcı katıldı.Konferansın açılışında konuşan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Türk devletlerinin dayanışma ve işbirliğini artırmaya yönelik çözümler geliştirmesinin, geleceğe umutla bakılmasına zemin hazırladığını vurguladı. Prof. Dr. Aydın, "Türk Devletlerinde Çalışma Hayatı ve Sosyal Koruma Uluslararası Konferansı'na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sağlık Bilimleri Üniversitesi olarak hem yurt içinde hem de yurt dışında önemli hizmetler veriyoruz," ifadelerini kullanarak, üniversitenin biomedikal ve sağlık alanında dünyada 98. sırada yer aldığını belirtti.

Türk Devletlerinin Geleceği Ortak Hedeflerle Şekilleniyor

Konferansta konuşan Bakan Işıkhan, Türk Devletleri Teşkilatı mensubu kardeş ülkelerin çalışma bakanları ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bugün burada, ortak çalışmalarla kardeşliğimizi ve dayanışmamızı güçlendirmek ve yarınları daha güçlü biçimde inşa etmek için bir arada bulunuyoruz. Tarih boyunca ülkelerimiz, tek millet ve farklı devletler olarak sınırları bağımsız olsa da gönülleri her daim birbirine bağlı kalmıştır” ifadelerini kullandı.

Türk devletleri coğrafyasının, insanlık tarihine yön veren büyük medeniyetlerin kurulduğu bir coğrafya olduğuna değinen Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Paylaştığımız, binlerce yıllık geçmişe sahip olan bu coğrafya; kadim değerlerimizin ışığında, ahlakî ilkelerin ve toplumsal dayanışmanın en güçlü şekilde yaşatıldığı bir yer olmuştur. Çalışma hayatına bakışımız da yine aynı iklimde; ‘insanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ilkesiyle şekillenmiştir. Son yılların devletlerarası ilişkilerimiz açısından en sevindirici gelişmesi; kuşkusuz Türk Devletleri Teşkilatının kuruluşu olmuştur. Uzun yıllara dayanan, üye ve gözlemci ülkelerin maddî ve manevî gayreti ile kurulan teşkilat, üyeler arasında otuzun üzerinde işbirliği alanı belirlemiştir. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda ülkeler arası işbirliği ve dayanışmayı daha da kuvvetlendirecek önemli fırsatlar elde etmiş durumdayız. Hepimizin ortak amacı, halklarımızın refahı, güvenliği ve huzurudur. Bu amaca giden en önemli yol ise, iş gücü piyasalarında çalışma barışını sağlamaktan ve sosyal güvenlik sistemlerini güçlü bir şekilde yapılandırmaktan geçmektedir.”

Bakan Işıkhan, çalışma barışının ve sosyal güvenliğin, toplumların sürdürülebilir refahının temelini oluşturduğuna vurgu yaparak, “Bu temel aynı zamanda; sosyal adaletin sağlanması ve insana yakışır bir yaşam düzeyinin oluşturulması için de vazgeçilmez bir unsurdur. Huzur ve barışın hakim olduğu adil bir çalışma hayatının inşası, işçi-işveren ilişkilerinin yanı sıra, toplumsal ilişkilerde de güven duygusunun perçinlenmesine katkı sağlamaktadır. Bu hususta; Çalışma Bakanlıklarına önemli görevler düşmektedir. Bilhassa sosyal devlet anlayışının bir gereği olan sosyal güvenliğin, bireyleri yaşam boyu karşılaşabileceği risklere karşı koruyan anayasal bir hak olduğu unutulmamalıdır” diye konuştu.

Emeklilik, sağlık, iş kazası, hastalık ve diğer sosyal risklere karşı vatandaşları güvence altına almanın, devletlerin en önemli sorumluluk alanlarından biri olduğunu söyleyen Işıkhan, “Bu noktada, ülkelerimiz arasında sosyal güvenlik sistemlerinin karşılıklı tanınması, bilgi ve tecrübe paylaşımı büyük önem arz etmektedir. Karşılıklı sosyal güvenlik anlaşmaları ile bu alanda ilk adımlar atılmış, muhtelif heyet ziyaretleri ile eğitim programları düzenlenmiş, sistemlerin taraflarca tanınması sağlanmıştır. Anlaşmalar, her iki tarafın çalışanlarının, hangi ülkede bulunurlarsa bulunsunlar, sosyal güvenlik haklarından tam olarak faydalanabilmelerini sağlamaya yöneliktir. Aynı zamanda, bu anlaşmalar sayesinde iş gücü hareketliliği kolaylaştırılmış, işçi ve işveren arasındaki ilişkiler daha sağlam temellere dayandırılmıştır” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan, Kırgız Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile imzalanan sosyal güvenlik anlaşmalarının sayısının önümüzdeki yıllarda artmasını arzu ettiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şöyle devam etti:

“Özellikle günümüzün küreselleşen dünyasında, iş gücü hareketliliği artmakta ve bireylerin farklı ülkelerde çalışma ve yaşam koşulları her geçen gün daha karmaşık hale gelmektedir. Bu nedenle, Türk dünyası olarak bizler de birbirimizin tecrübelerinden yararlanmalı, sosyal güvenlik ve çalışma barışı konularında ortak projeler geliştirmeliyiz.”

Işıkhan, istihdam konusunun önemine vurgu yaparak, “İstihdam güvenliği, ekonomik kalkınma ve istikrarlı büyüme için kritik bir öneme sahiptir. İş gücü piyasalarının daha verimli hale getirilmesi, özellikle gençlerimizin ve kadınların iş gücüne katılımının artırılması ve mesleki eğitim imkanlarının genişletilmesi, istihdamın artırılması bakımından önemli adımlar olacaktır. Bu çerçevede, ülkelerimiz arasındaki işbirliğini daha da derinleştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Kadın, genç ve engelliler gibi özel grupların istihdamında birbirimizin tecrübelerinden daha fazla yararlanmamız gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

Türkiye’nin halihazırda Türk devletleri ile iş gücü piyasaları, sosyal güvenlik ve ekonomik kalkınma alanlarında güçlü bir işbirliği süreci yürüttüklerini kaydeden Bakan Işıkhan, “Bu işbirlikleri, özellikle ikili anlaşmalar çerçevesinde, iş gücü hareketliliğini düzenleme, emeklilik haklarının korunması ve mesleki eğitim projeleri gibi alanları da kapsadığında; hem ortak çalışma hayatı hedeflerimiz, hem de ikili ilişkilerimiz bakımından çok daha verimli sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Aynı zamanda, ortak ekonomik ve ticari ilişkilerimizin genişletilmesi, sadece iş gücü piyasalarımızı güçlendirmekle kalmayıp, tüm Türk dünyasının refahına da önemli katkılar sağlayacaktır” dedi.

Mesleki yeterliliklerin karşılıklı olarak tanınması, iş gücü niteliklerinin artırılması ve gençlere iş dünyasında daha iyi fırsatlar sunulmasının ortak hedefi olduğunu ifade eden Bakan Işıkhan, şunları kaydetti:

“Ülkemiz, diğer Türk Devletleri ile işbirliği içerisinde, iş gücü piyasalarının ihtiyaçlarına uygun eğitim programları geliştirmeyi ve bu programları daha etkin bir şekilde hayata geçirmeyi amaçlamaktadır. Türk devletlerinin ortak bir işgücü piyasasını hayata geçirmesi, çalışanlarımızın sınırları aşarak ülkelerimizin ortak geleceğine daha çok katkıda bulunması en büyük temennimizdir. Binlerce yıldır bu coğrafyada; hak, adalet, yardımlaşma ve dayanışma gibi evrensel değerlerin temsilciliğini yapmış Türk dünyası olarak, bu mirasın bizlere yüklediği sorumlulukları yerine getirmek, sadece ekonomik kalkınma hedeflerimiz için değil, insanî değerlerin yüceltilmesi için de büyük önem arz etmektedir. Çalışma hayatının; ekonomik göstergelerden ve rakamlardan ibaret olmadığını, insan onurunun, emeğin kutsallığının ve sosyal adaletin de gözetildiği kapsamı geniş, anlamı derin bir sosyal yapı olduğunu hatırımızdan çıkarmamalıyız. Çalışanların haklarının korunması, iş gücü piyasasında adil koşulların sağlanması ve sosyal güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesi, bu insani değerlerin pratik hayattaki yansımalarıdır.”

Bilgi ve tecrübe paylaşımının kendilerini daha güçlü kılacağına vurgu yapan Işıkhan, “Özellikle genç ve dinamik nüfuslara sahip olmamız ortak geleceğimiz adına dikkate değer bir tablo çizmektedir. Nitekim, son dönemde Türkiye ve Türk dünyasında; genç istihdamı potansiyeli ve teknolojik gelişmeler, çalışma hayatında büyük fırsatlar sunmaktadır. Türkiye'de genç nüfusun neredeyse yarısı 30 yaş altı bireylerden oluşmakta ve 15-29 yaş arası gençler nüfusumuzun dörtte birini oluşturmaktadır. Türkiye’nin 2021-2023 Ulusal Genç İstihdam Stratejisi ve Eylem Planı, eğitim ve istihdam arasındaki bağı güçlendirmeyi, gençlerin gelecekteki mesleklere hazırlanmasını hedeflemektedir. 2024-2028 dönemi için çalıştaylarına Şubat ayında başladığımız Ulusal İstihdam Stratejisi ve diğer eylem planlarımızın, sizlerin de tecrübe ve katkıları ile zenginleşeceğine inanıyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.

Dilde, Fikirde, İşte Birlik Yolunda Ortak Türk Alfabesi Adımı

TDT Aksakallar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, Türk devletleri arasındaki birlik ihtiyacına dikkat çekerek, "Aynı milletiz, ortak bir tarihe, kültüre sahibiz. İsmail Gaspıralı'nın 'Dilde, fikirde, işte birlik' prensibi Türk devletleri için önemli bir rehberdir," dedi. Yıldırım, Türk devletleri arasında dil birliğini sağlama yönünde önemli bir adım olan Ortak Türk Alfabesi’nin 2026 yılına kadar üye ülkelerde kullanılmasının hedeflendiğini duyurdu.

Konferans, Türk devletleri arasındaki iş birliği ve dayanışmayı pekiştirmek adına atılacak adımların konuşulduğu önemli bir buluşma olarak katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.

Yorumlar (0)