Alkol bağımlılığında erken tedaviyle başarı oranı artıyor
26 Haziran "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü" münasebetiyle Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM)'de tedavi gören hastalar kendi hikayelerini paylaştı.
Yıllarca süren alkol ve madde bağımlılıklarından Sağlık Bakanlığına bağlı AMATEM'de gördükleri tedavi sayesinde kurtulma noktasına gelen iki babaya, güzel bir gelecek sunabilme hayalini kurdukları evlatları en büyük gücü sağlıyor.
Alkol ve madde kullanım bozukluklarına ilişkin tedavi hizmeti veren merkezde, ayrıca hastaların rehabilitasyonu için el sanatları, resim gibi sosyal faaliyetlere ilişkin atölye çalışmaları yürütülüyor. Hastalar, masa tenisi gibi spor faaliyetlerinin yanı sıra küçük bir alanda tarımsal çalışmalara katılma imkanını da buluyor.
ALKOL BAĞIMLILIĞI 15 YIL SÜRDÜ, AMATEM'E BAŞVURDU
AMATEM'de devam eden tedavileri sayesinde bağımlılığın eşiğinden dönen 31 yaşındaki O.Y. ile 33 yaşındaki G.T. yaşamlarında "temiz" bir sayfa açabilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Alkol bağımlılığının 15 yıl sürdüğünü, 6 yıl önce tedaviyle kurtulduğunu ve o dönem evlenip yuva kurduğunu anlatan O.Y, bir ay önce alkol isteğinin nüksetmesi üzerine AMATEM'e başvurduğunu ifade etti.
ARKADAŞ ÇEVRESİNİN ETKİSİYLE BAŞLADI
Alkole ilk kez arkadaş çevresinin etkisiyle 15-16 yaşlarındayken başladığını söyleyen O.Y, "Tedavim çok güzel ilerliyor, doktorlar bizimle çok ilgileniyor. 14 aylık bir oğlum var. Evladım ve eşim için tedaviye geldim. Bu illeti en çok çocuğum, onun geleceği için bırakmak istiyorum. Bu şekilde devam ederse çocuğum da benden görecek diye korkuyorum." ifadelerini kullandı.
"SABAH UYANIR UYANMAZ ALKOL ALMAYA BAŞLIYORDUM"
O.Y. yaşadıklarını şöyle aktardı:
"Alkol bağımlısı olduğum dönemde çok sinirliydim. Ellerim titriyordu, alkol almadan duramıyordum. Sabahları uyanır uyanmaz alkol almaya başlıyor, gün içinde sızana kadar da böyle devam ediyordum. Titremelerim başka türlü geçmiyordu. Mesleğim kasaplık, işimden gücümden oldum. Ailem, evladım benim için çok önemli. Onların verdiği güçle kurtuldum alkolden."
DİBE VURMADAN TEDAVİYE BAŞLANMALI
AMATEM'de ilaç tedavisi gördüğünü ve atölyede yaptığı el sanatları çalışmalarının kendisine çok iyi geldiğini vurgulayan O.Y. sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bağımlılık sorunu olan herkese iyice dibe vurmadan, gemi batmadan tedaviye başlamalarını tavsiye ediyorum. Alkol maddi ve manevi çok büyük zarar veriyor. Merkezde yoksunluk çekmeden, tedaviyle bu süreci atlatıyoruz. İsteyen herkes bunu başarabilir, bu illetten kurtulabilir."
"2,5 YAŞINDAKİ KIZIM BENİM İÇİN BİR DESTEK"
Madde bağımlılığı tedavisinde 2,5 yılı geride bırakan ve son aşamaya gelen G.T. ise arkadaş ortamının etkisiyle alıştığı uyuşturucuyu 4 yıl aralıksız kullandığını belirtti. Tedavi sürecinde evlendiğini söyleyen G.T. "2,5 yaşında bir kızım var. Onun varlığı benim için en büyük destek." şeklinde konuştu.
Uyuşturucu madde kullandığı sürede, bu maddeyi kullanmadan normal yaşantısına dönemediğini söyleyen G.T, "Bu derin, herkesin içinden kolayca çıkamadığı bir çukur. Bir yerden sonra her şeyinizi kaybediyorsunuz, kaybedecek bir şey kalmıyor. Fakat insan arkasında sevdiklerinin varlığını hissedince başarmak daha rahat oluyor." dedi.
"EVLADIMA BAKINCA PİŞMAN OLUYORUM"
G.T, "Evladıma şu an baktığımda üzüntüden, aşırı suçluluk ve pişmanlıktan başka bir şey hissedemiyorum. Fakat bu pişmanlık tedavim açısından iyi bir şey. Tekrar yönelirsem başıma gelecekleri çok iyi biliyorum. Eşim bu süreçte bana çok büyük destek verdi, onun sayesinde buradayım." dedi.
AMATEM'de kendisini değerli hissettiğini dile getirerek tüm yetkililere teşekkür eden G.T, gerçekten istenildiğinde tedaviyle uyuşturucu bağımlılığının yenilebileceğini vurguladı.
HEDEF: HASTANIN 1 YIL MADDEDEN UZAK KALABİLMESİ
AMATEM sorumlu hekimi Mustafa Danışman, merkezde alkol ve madde bağımlılığının yanı sıra kumar gibi davranışsal bağımlılıkların tedavisine yönelik de hizmet sunduklarını aktardı.
Yoksunluğu azaltıcı arındırma tedavileri ve psikolojik desteğin yarı sıra atölyedeki resim, müzik, ahşap boyama gibi faaliyetlerin hastaların rehabilitasyonu açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Danışman şunları kaydetti:
"Hastaların yoksunluk dönemi, hastadan hastaya değişmekle beraber, ortalama 20-30 gün sürüyor. Tedavinin ilk aşamasındaki hedefimiz, hastanın kullandığı madde ve alkolden 3 ay uzak kalmasını sağlamak. Bu hedefi sağladığımızda bir erken iyileşmeden bahsedebiliyoruz. Fakat nihai hedefimiz bir yıl boyunca bunu devam ettirmek. Bu gerçekleştiğinde tıbbi anlamda bir iyileşmeden söz edebiliyoruz. Şu an 2-3 yıldır tedavi altında olup hiçbir şekilde madde kullanmayan ayaktan hastalarımız mevcut."
Danışman, serviste yatarak tedavi gören hastaların ortalama 20-30 gün merkezde kaldığını, ardından her 28 günde bir randevulara çağrıldığını belirtti.
ERKEN TEDAVİDE BAŞARI ORANI ARTIYOR
Ailelerin çocuklarında uyku ve iştahta bozulma, kendini soyutlama, aşırı agresif davranışlarda bulunma gibi davranış değişimlerine dikkat etmesi gerektiğini ama bunların tek başına bağımlılık göstergesi olmadığını söyleyen Danışman sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Tedaviye ne kadar erken başvurulursa başarı oranı da o denli artıyor. Çoğu zaman kullanılan maddelere de bağlı olarak birtakım süreçleri öngörme, yargılama doğru olamayabiliyor. Kişiler bağımlı olmadıklarını düşünebiliyor. Bu düşüncelerin varlığında bile bize başvurmalarında fayda var. Genel olarak baktığımızda ise en önemlisi bu tip maddelere hiç başlamamak."