Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Buhara’nın Yedi Piri: Asırlardır Süren Manevî Yolculuk

Orta Asya tasavvuf geleneğinin kalbi kabul edilen Buhara’da, Nakşibendî yolunun kurucularını temsil eden “Yedi Pir” her yıl binlerce ziyaretçinin rotasını belirliyor.

Orta Asya tasavvuf geleneğinin kalbi kabul edilen Buhara’da, Nakşibendî yolunun

Buhara, Orta Asya’nın en köklü ilim ve irfan merkezlerinden biri. Şehrin adeta ruhunu oluşturan tasavvuf geleneği ise yüzyıllardır “Yedi Pir” olarak bilinen büyük mürşitlerin öğretileriyle şekilleniyor. Aralarında Nakşibendîliğin kurucu isimlerinin de bulunduğu bu yedi manevi önder, bugün hem Türk–İslam dünyasında hem de uluslararası ziyaret kültüründe özel bir yer taşıyor.

Asırlardır süren kabul ile Yedi Pir şöyle sıralanıyor:

Abdülhâlik Gucdüvânî, Arif Rivegerî, Mahmud Encir Fagnevî, Ali Râmetenî, Muhammed Baba Semmâsî, Seyyid Emir Külâl ve Bahaeddin Nakşibend.

Nakşibendîliğin temellerinin atıldığı bu silsilede, ilk pir olarak kabul edilen Abdülhâlik Gucdüvânî, tarikatın esas prensipleri olan “zikir, murakabe, vukuf-i adedî ve halvet der encümen” gibi tasavvufî kavramların mimarı kabul ediliyor. Onun yolundan gelen Arif Rivegerî ve Mahmud Encir Fagnevî, Buhara kırsalında manevî eğitimi güçlendiren isimler oldu.

“Azîzân” lakabıyla bilinen Ali Râmetenî, dünya–ahiret dengesini merkeze alan yaklaşımıyla dikkat çekerken; Muhammed Baba Semmâsî, yüksek sezgi gücü ve terbiyedeki titizliğiyle tanındı. Nakşibendîliğin en önemli isimlerinden Seyyid Emir Külâl ise büyük alim Bahaeddin Nakşibend’in yetişmesinde belirleyici rol oynadı.

Zincirin son halkası olan Hz. Bahaeddin Nakşibend ise tasavvuf tarihine damga vurarak, insanın kalbini merkeze alan “kalpten kalbe yol vardır” anlayışıyla tüm dünyada kabul gören bir manevi ekol oluşturdu.

Buhara’da yüzyıllardır süren ziyaret geleneği, Gucdüvânî’nin türbesinde başlayıp sırasıyla diğer evliyaların makamlarını dolaşarak Nakşibend’in dergâhında son buluyor. Bu rota, hem dini hem tarihî mirası bir arada yaşatmasıyla bölgenin en önemli manevî seyahat güzergâhlarından biri olarak kabul ediliyor.

BUHARA’NIN YEDİ PİRİ (YEDI AVLIYÂ-İ BUHARÂ)

1) Hz. Abdülhâlik Gucdüvânî (1103–1179)

  • “Hâcegân Yolunun” kurucusu kabul edilir.
  • Nakşibendîliğin temel düsturları olan “vukuf-i adedî, halvet der encümen” gibi prensipleri belirlemiştir.

2) Hz. Arif Rivegerî (ö. 1219)

  • Gucdüvânî’den sonra hâcegân silsilesinin başıdır.
  • Zühd ve takvâsıyla meşhurdur.

3) Hz. Mahmud Encir Fagnevî (ö. 1286)

  • Hâcegân geleneğini Buhara kırsalında güçlendiren büyük mürşiddir.
  • Derin sohbetleri ile tanınır.

4) Hz. Ali Râmetenî (Azizan Râmetenî) (ö. 1321)

  • “Azîzân” lakabıyla bilinir.
  • Tasavvufî terbiyede müridlerine dünya ile ahiret arasında denge öğretmiştir.

5) Hz. Muhammed Baba Semmâsî (ö. 1354)

  • “Bahaeddin Nakşibend’in şeyhinin şeyhi” olarak anılır.
  • Manevî ön sezgisi yüksek bir mürşid olduğu kaynaklarda vurgulanır.

6) Hz. Seyyid Emir Külâl (ö. 1370)

  • Hz. Nakşibend’in yetişmesinde önemli rol oynayan büyük velîdir.
  • Hem zahirî hem bâtınî ilimlerde güçlüdür.

7) Hz. Bahaeddin Nakşibend (1318–1389)

  • Nakşibendî tarikatının isim babası ve en büyük piri.
  • “Kalpten kalbe yol vardır” anlayışıyla insan merkezli bir tasavvuf çizgisi oluşturmuştur.