AB 'aşı sertifikası' hazırlığında
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yaşayanların AB içinde özellikle yaz aylarında yeni tip koronavirüs (Covid-19) kısıtlamalarına takılmadan seyahat edebilmesi için önerilen "aşı sertifikasında" birçok belirsizlik ve itiraz bulunuyor.
AB Komisyonu, "aşı sertifikası", "aşı pasaportu", "Covid pasaportu", "dijital seyahat kartı" gibi birçok isimle anılan belge için "Dijital Yeşil Geçiş Kartı" adının verileceğini açıkladı ve bunun için yasal düzenleme teklif edeceğini açıkladı. Dijital olarak hazırlanması planlanan belgenin 3 ay içinde hazır olması öngörülüyor.
Aşı sertifikası, temel olarak kişilerin aşı olmuşlarsa nerede, hangi aşıyı ne zaman olduklarını, olmamışlarsa PCR test sonuçlarını, Covid-19 geçirmişlerse antikor oluşturup oluşturmadıkları gibi tıbbi bilgilere ait dijital verileri içerecek. Sertifika, kişilerin AB içinde iş veya turistik amaçlı seyahatlerini kolaylaştıracak.
AŞI SERTİFİKASINI ÖNEREN İLK ÜLKE: YUNANİSTAN
Aşı sertifikasını özellikle turizm gelirlerine ihtiyaç duyan İspanya ve Yunanistan gibi AB ülkeleri istiyor. 2020 yazında büyük turizm geliri kaybına uğrayan ülkeler 2021 yazında da gelir kaybı yaşamak istemiyor.
Aşı sertifikasını ilk öneren ülke Yunanistan oldu. Yunanistan bir yandan AB ülkelerinden gelecek turistler için kolaylık sağlamak isterken bir yandan da AB üyesi olmayan ülkelerle ikili anlaşmalar arayışına girdi ve bu kapsamda İsrail ile ikili anlaşma imzaladı. Atina yönetiminin İngiltere ile de benzer bir anlaşma için görüşmeler yürüttüğü belirtiliyor.
İspanyol hükümeti ise ikili anlaşmalar yerine AB çatısı altında alınacak bir kararla bu belgenin seyahatlerde zorunlu kılınmasını istiyor. Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Nadia Calvino, "Covid-19'da aşı pasaportu yazdan önce çıkarılmalıdır. Aşı pasaportu, AB içindeki yapılan bu yöndeki çalışmalara liderlik eden İspanya için temel bir konu." dedi.
FRANSA, ALMANYA VE BELÇİKA AŞIYA KARŞI ÇIKIYOR
Ancak sertifikaya karşı çıkan AB ülkeleri de bulunuyor. Bunlar arasında Fransa, Almanya, Belçika gibi ülkeler başı çekiyor. Karşı çıkma nedenleri arasında belgenin "adalet duygusunu zedeleyeceği" ve "ayrımcılığa yol açabileceği" gerekçesi öne çıkıyor.
Aşı pasaportuna karşı çıkanlar, aşı olmayan veya tıbbi nedenlerle aşı olamayanların haklarının ihlal edilebileceğini savunuyor. Ayrıca sertifikanın temel haklar ve özgürlüklerle ilgili yasal zemini zedeleyeceği yorumu yapılıyor.
SERTİFİKANIN TIBBİ BOYUTU
Aşı olan bir kişinin bağışıklığının ne kadar süreceği henüz bilimsel kanıtlarla ortaya konmuş değil. Aşıların etkinlik süresinin, virüsün yayılmasını ne kadar önlediğinin henüz bilinmemesi tıbbi tartışmalarda başta gelen gerekçeleri oluşturuyor.
Aşı olmuş kişinin virüsü başkalarına bulaştırmayacağının da henüz garantisi yok.
SERTİFİKA ŞİMDİLİK AB SINIRLARI İÇİNDE KULLANILACAK
AB'nin aşı sertifikasının şimdilik Birlik ülkelerinde yaşayanlar tarafından AB sınırları içinde kullanımı öngörülüyor. Ancak Yunanistan'ın İsrail ile yaptığı anlaşma gibi durumların ortaya çıkması sertifikanın uluslararası tanınırlığını da gündeme getiriyor. AB yetkilileri, aşı sertifikası için Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile çalışmaların yürütüldüğünü, AB ülkelerinden Estonya'nın dijital sertifikasyon konusunda DSÖ ile iş birliği yaptığını vurguluyor.
AB yönetimi, sertifikanın teknolojik altyapısında da liderlik etmek istiyor. Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden Apple ve Google'ın dijital altyapı boşluğunu doldurmasını istemeyen AB yönetimi, aşı pasaportunun hassas ve kişiye özel bilgiler içereceği gerekçesiyle sistemi kendisi kurmak istiyor.
AB'DE AŞILAMANIN YAVAŞ İLERLEMESİ SERTİFİKAYA YANSIYABİLİR
AB'nin aşı pasaportu çalışması bir taraftan da yaza kadar kaç kişinin aşılanmış olacağıyla yakından ilgili. AB yönetimi, üye ülkelerdeki yetişkin nüfusun yüzde 70'inin yaza kadar aşılanmasını hedefliyordu ama kısa sürede bu hedef yaz sonuna sarkıtıldı.
Şu anda aşılamalar ABD, İsrail ve İngiltere gibi ülkelere göre oldukça yavaş ilerliyor. ABD'de nüfusun yüzde 22,5'ine, İngiltere'de yüzde 31'ine, İsrail'de ise yüzde 93'üne ilk dozlar vuruldu. Türkiye ve Fas gibi ülkelerde bu oran yüzde 10 civarında.
Oysa AB genelinde henüz nüfusun sadece yüzde 7,5'i aşı olabildi. Aşı geliştiren 6 ilaç firmasıyla 2,6 milyar dozluk sözleşmeler yapmasına rağmen aşı dağıtımlarının ve aşılamaların yavaş ilerlemesi nedeniyle uzun süredir eleştirilen AB yönetiminin aşı sertifikasında ne kadar başarılı olacağı ilerleyen aylarda da yakından takip edilecek.