Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Arşivden Çıkan Tanıklık: Türkiye’nin Yazgısı Genç Doktorlarda

1847–1848 yıllarında İstanbul’u dolaşan İngiliz yazar Charles MacFarlane, raporunda en çok Tıbbiye’den etkilendiğini yazdı. Genç hekimlerin gayreti, karantina sistemi ve modern tıp eğitimi, Osmanlı’nın kaderinde belirleyici unsur olarak görüldü.

1847–1848 yıllarında İstanbul’u dolaşan İngiliz yazar Charles MacFarlane, raporunda en

Türkiye’nin durumunu incelemek üzere 1848’de İstanbul’a gelen İngiliz seyyah Charles MacFarlane, raporunda hiç beklemediği bir sahneyle karşılaştığını yazdı: Gülhane’de ve Tıbbiye’de yetişen genç hekimlerin heyecanı. Yabancı bir gözlemciye göre, devletin geleceği bu öğrencilerin ellerindeydi. MacFarlane, salgın hastalıklarla mücadeleden askerî sağlık hizmetlerine kadar pek çok alanda Tıbbiye’nin yükselişini, Osmanlı modernleşmesinin anahtarı olarak değerlendirdi.

🩺 Genç hekimler devleti ayakta tutacak güç

MacFarlane, Tıbbiye öğrencilerini “gayretli, kabiliyetli ve memleketine faydalı olma arzusunda gençler” olarak tanımlıyor. Ona göre tıp eğitimi, bir güvenlik meselesiydi.

“Ordunun gücü, hekimlerin sağladığı sıhhatle mümkündür.”

Bu tespit, 19. yüzyılın şartlarında dikkate değer bir yorum.

🕌 Karantina ve modern sağlık uygulamaları

Seyyahın notlarında en çok ilgisini çeken alanlardan biri karantina sistemi oldu. Kolera ve veba dönemi için Hasköy Karantina İstasyonu’nun Avrupa standartlarında olduğunu yazdı.

“İstanbul’da uygulanan yöntemler, bazı Avrupa şehirlerinden geri değildir.”

⚔️ Askerî tıp: savaş öncesi hazırlık

MacFarlane, hekim eksikliğini stratejik bir risk olarak görüyor. Bu nedenle Tıbbiye’nin varlığını, sadece sağlık değil, devlet bekası açısından değerlendirdi.

🧭 Uzun vadede nüfuz ve diplomasi

Raporda dikkat çeken bir diğer cümle:

“Türkiye’nin uzak memleketlerde nüfuz kurmasının yolu, hekim yetiştirmekten geçer.”

MacFarlane’ın gözünden Tıbbiye, bir okuldan fazlasıydı: bir millet projesi. Genç doktorların enerjisi ve modern tıp eğitimi, Osmanlı’nın kaderini değiştirecek gücün simgesi olarak görüldü. Aradan 175 yıl geçti; fakat bugün hâlâ aynı cümle geçerli:

“İnsan yetiştirmek, bir milletin yazgısını belirler.”