Akciğer dokusunun iltihaplanmasıyla başlayan zatürre, 5 yaş altındaki çocuklar, ileri yaş grubundakiler ve kronik rahatsızlığı olanlarda erken tedaviye başlanmazsa ciddi risk oluşturabilir.
Bakteriyel, viral, nadiren de parazitel nedenlerin zatürreye sebebiyet verebildiğini belirten Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Doç. Dr. Berna Eren Kömürcüoğlu, “Enfeksiyon dışı nedenler de var. Mesela radyasyon pnömonisi, kimyasal pnömoniler; yani zehirlenmelere bağlı akciğerlerin verdiği reaksiyon... Bunlar genel anlamda bizim zatürre dediğimiz, alanın biraz daha dışında kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
TEDAVİ EDİLMEZSE YAYILABİLİR
Doç. Dr. Kömürcüoğlu zatürre tedavisiyle ilgili olarak, “Antibiyotiklerin yaygın olarak kullanılmasından sonra çok ağır zatürreleri görmüyoruz. Erken dönemde antibiyotik tedavisi, hastaların ağırlaşmasını, hastaneye yatış ihtiyacını azaltıyor” diyerek, “Zatürre iyi tedavi edilmediği taktirde mikrobun kana geçmesiyle “sepsis” denilen tablo ortaya çıkıyor ve enfeksiyon bütün vücuda yayılabiliyor” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Kömürcüoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Akciğer yetmezliğine bile sebep olabiliyor. Bunu koronavirüste açıkça gördük. Aslında viral rahatsızlıklar normalde daha hafif seyrediyordu. Vücudun savunma sistemleri kendini koruyabiliyordu. Koronavirüsle görülen pnömoninin aslında sağlıklı kişilerde de öldürücü olabildiğini gördük.”
ZATÜRRENİN BELİRTİLERİ
Doç. Dr. Kömürcüoğlu, zatürrenin belirtilerini şöyle aktardı:
“Zatürre enfeksiyon olduğu için öksürük, balgam çıkarma, ateş yüksekliği, genel durumda bozulma gibi belirtiler veriyor. Özellikle bakteriyel zatürrelerde halsizlik, iştahsızlık, dudaklarda uçuk çıkması gibi semptomlar görülebiliyor. Genelde gürültülü bir tablo... Hasta kendini oldukça kötü hissettiği için doktora gitme ihtiyacı duyuyor.”
ZATÜRREDEN NASIL KORUNMALI?
Kömürcüoğlu, alınması gereken tedbirler noktasında şu öneirlerde bulundu:
“Öncellikle hijyen kurallarına dikkat edilmeli. Özellikle ağız hijyeni bizim için çok önemli. Dişlerin ve ağız enfeksiyonlarının tedavi edilmesi lazım. Vücudun enerjisi düştüğünde enfeksiyona çok daha yatkın hale gelebiliyor. Bunun için direncimizi korumak çok önemli. Kilo kayıpları, kötü beslenme ya da vücudun başka nedenlerle, kemoterapi gibi nedenlerle zayıf düşmesi enfeksiyon olasılığını artırıyor.”
PNÖMOKOK AŞISI OLUNMALI
Zatürreye karşı alınacak tedbirler arasında aşılamanın önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Kömürcüoğlu, “Bakteriyel pnömokok aşılarına genel olarak 'zatürre aşıları' diyoruz. Pnömokok aşılarını, özellikle 65 yaş üzeri kişilere, immün rahatsızlığı olanlara öncelikli olarak öneriyoruz. Çocuklara ise zaten örgün aşılama kapsamında pnömokok yapılıyor.” dedi.
KORONAVİRÜSE DİKKAT: O DA ZATÜRRE YAPIYOR
Doç. Dr. Kömürcüoğlu, özellikle bazı rahatsızlıkları bulunan hastalara aşı tavsiyesi yapıyor. “KOAH, solunum yolu hastalığı, kronik bronşit, anfizem gibi hastalıkları olanlar ile kanser tedavisi görenlerin, tedavilere başlamadan önce aşılamalarını tamamlamalarını öneriyoruz” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Şimdi kış aylarındayız, koronavirüs gibi bir salgınla karşı karşıyayız. O da zatürre yapıyor. Onun üzerine eklenecek bakteriyel bir enfeksiyonu önlemek için ponomökok aşısı özellikle önemli.”
Kaynak: TRT Haber / Mine Yagıcı Çiftçi