Tıbbiye Bülteni

"Kafamda sis gibi bir şey var" diyorsanız beyin sisine dikkat!

SAĞLIK

Prof. Dr. Nilüfer Kale İçen, TRT Haber’e koronavirüs sonrası görülen beyin sisi hakkında merak edilenleri anlattı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Nilüfer Kale İçen, koronavirüsü atlattıktan sonra bazı nörolojik tabloların ortaya çıkabildiğini belirterek, “Koronavirüsün uzun süren etkilerini hala takip ediyoruz. Hala yüzde 100 bilmiyoruz. Bunu zaman gösterecek. Beyin sisi de bunların bir tanesi” dedi.

"BEYİN SİSİ" İFADESİ ASLINDA TIBBİ BİR TERİM DEĞİL

Beyin sisinin aslında tıbbi bir terim olmadığını, hastaların bu şekilde tarif ettiğini ifade eden Prof. Dr. İçen, görülen şikayetleri sıraladı:

“İşlevsel fonksiyonlarında bir bozulmadan bahsediyorlar. Unutkanlık, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon kaybı, konuşurken kelime bulmada zorluk, düşüncelerini tam toparlayama, ruh hali bozuklukları, yorgunluk, baş ağrıları… ‘Sanki çok iyi uyumadım’ ya da ‘Kafamda sis gibi bir şey var, bir türlü dağılmıyor, konsantre olamıyorum, düşünemiyorum’ diye bahsettikleri bu yakınmalar bizim beyin sisi dediğimiz tablo. Bütün bunlar insanların hayat kalitesini çok etkiliyor.”

NASIL ORTAYA ÇIKTIĞI NET DEĞİL

“Beyin sisinin neden ortaya çıktığı hala net değil. Nedeni direkt enfeksiyonla ilişkili olabilir” diyen Prof. Dr. İçen, Covid 19 ağır geçirilmişse bu şikayetlerin oranının arttığını belirtti. İçen, “Hastanede yatıp çıkmış hastalarda 100 gün sonra bile yüzde 28 oranında beyin sisi gibi nörolojik semptomlar saptandı. Şikayetler daha uzun bile sürüyor” dedi.

Enfeksiyonun vücuda girişi hakkında bilgi veren içen, şunları kaydetti:

“Enfeksiyon ACE-2 dediğimiz bir reseptör üzerinden giriş yapıyor. Bizim koku sinirinden giriyor olabilir. Sonuçta beyinde bir süre virüs görülmese bile, varlığı direkt bir etkileme yapıyor olabilir. Bunun yanında da immünolojik kaskatları etkileyerek stokin dediğimiz bazı maddelerin salınması üzerinden bunu yapıyor olabilir. Bütün bunların ışığında beynin hem fizyolojik hem de psikososyal, yani başka birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bir tablo olabilir. Bütün bunlar hala yine de bir spekülasyon ama yüzde 55’lere varan oranda görüldüğü biliniyor.”

"YÜZDE YÜZ KANITLANAMAYAN DURUMLAR OLUYOR"

Polikliniklerine bu şikayetle pek çok hastanın geldiğini ifade eden Prof. Dr. İçen, pandemi döneminin de insanları çok etkilemesinin yanı sıra direkt nörolojik etkilenmesi olan hastalar olduğunu belirtti.

Prof. Dr. İçen, “Onların beyin MR’ıyla yaptığımız görüntülemelerinde bulgular olabiliyor. Ama bir kısmını araştırsak da hiçbir şey bulamıyoruz. Yani bir şeyi yüzde yüz kanıtlayamadığımız durumlarda oluyor” ifadesini kullandı.

ÇÖZÜM SAĞLIKLI YAŞAM

Tedavisi bulunmayan beyin sisi için Prof. Dr. İçen, şu tavsiyeleri verdi.

“Sağlıklı beslenilmesi, B12 ve D vitamini gibi vitaminleri eksilmişse yerine koyulması, sigaradan ve alkolden uzak durulması, spor yapılması en çok önerilen yaklaşımlar. Bir grup hastada da bazen koronayla ilgili felç, inme tabloları ortaya çıkabiliyor. O hastaların nörolog önerileri ışığında kan sulandırıcılarına devam etmelerini öneriyoruz. Nörolojik olarak çok ısrarlı, sürekli bir ileri unutkanlık tablosu gelişirse, kelimeleri bulmada bir zorluk çekilirse, bunun dışında mesela görme gibi başka bir ek şikayetleri olursa elbette bir nörologla görüşülmesini öneriyoruz.”

Kaynak: TRT Haber / Mine Yagıcı Çiftçi

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.