Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Bahar Astepe, gebeliğin tüm kadınların hayatlarında önemli ve özel bir süreç olduğunu anımsatarak, vücudun, bebeğin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya çalıştığını söyledi. Bununla birlikte bağışıklık sisteminde düşüş ve pıhtılaşmaya yatkınlık oluştuğunu vurguladı.
GEBELİKTE GEÇİRİLEN ENFEKSİYONLAR DAHA AĞIR ETKİ BIRAKIYOR
Gebelik döneminde geçirilen enfeksiyonların bu değişikliklerden dolayı kişiyi daha ağır etkileyebildiğine dikkati çeken Astepe, "Covid-19 bulaşan bazı hastaların ağır akciğer enfeksiyonları, ağır zatürre, solunum yetmezliği, solunum cihazına bağlanma, entübasyon ihtiyacı, akciğer yetmezliği ve ölüme kadar gidebiliyor." diye konuştu.
Doç. Dr. Astepe, 18 ülkeden 2 bin 100 gebenin katıldığı çalışmada, Covid-19 geçiren ve geçirmeyen annelerin karşılaştırıldığına işaret ederek, "Covid-19 enfeksiyonu geçirenlerde anne ölümü, gebelik zehirlenmesi ve erken doğum ihtimalinin çok daha yüksek olduğu bilimsel olarak kanıtlandı." ifadesini kullandı.
Fotoğraf: Anadolu Ajansı
AŞI DOĞURGANLIĞA VE HAMİLELİK SÜRECİNE ZARAR VERMİYOR
Bununla birlikte tansiyon, şeker ve obezite gibi kronik hastalığı bulunanlarda Covid-19'un olumsuz sonuçlarının ortaya çıkma ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu vurgulayan Astepe, şöyle devam etti:
"Yapılan bilimsel çalışmalarda gebelerin gebe olmayanlara göre yoğun bakım, entübasyon ve ölüm oranının çok daha fazla artmış olduğu gözlendi. Ağustos ayı itibarıyla Kovid-19'lu gebe hasta sayısında Delta varyantının bulaştırıcılığı ve ağır hastalık yapma riskinin yüksek olması nedeniyle ciddi artış gözlemlenmekte. Mevcut Covid-19 aşıları canlı virüs içermiyor. Canlı virüs içermediği için vücudumuzda uzun süre virüsün kalması gibi bir durum söz konusu değil. Şimdiye kadar yapılmış hayvan deneylerinde ve gebelerde uygulanan aşı sonuçlarına baktığımızda, hamilelikte bu aşıların zararlı etkilerinin olmadığı ortaya kondu. Hayvan çalışmalarında yine bu aşılarda doğurganlığa zarar verecek etki bulunmadı. Bu yüzden aşının güvenli olduğuna inanıyoruz."
AŞI OLAN KADINLARIN EMZİRMEYİ KESMESİNE GEREK YOK
Aşıların gebe olmayan kadınlarla benzer etkiler gösterdiğinin gözlemlendiğini aktaran Astepe, "Aşı olmanın düşük erken doğum, ölü doğum ya da bebekte sakatlık yapma ihtimalini artırdığına dair bilgi yok. Ağustos ayı itibarıyla gelişmiş ülkelerde 200 bin kişinin üstünde kişiye mRNA aşısı uygulandı ve ciddi yan etki olmadığı gözlemlendi." dedi.
Doç. Dr. Astepe, kadınların aşının ardından emzirmeyi kesmesine gerek olmadığının bilimsel olarak kanıtlandığını vurgulayarak, "Yine 1 Eylül itibarıyla dünyada yaklaşık 34 gelişmiş ülkede gebeler rutin aşılama programına dahil edildi ve aşıları uygulanmakta. 20 hafta öncesi mRNA aşısı uygulanan 2 bin 500 gebede düşük riskinde herhangi bir artış olmadığı bildirildi." şeklinde konuştu.
GEBELİĞİN HERHANGİ BİR DÖNEMİNDE AŞI OLUNABİLİR
"Gebeler içleri rahat şekilde aşı olabilir." diyen Astepe, "Gebeliğin herhangi bir döneminde aşı olabilirsiniz. Delta varyantından korunmak için mutlaka 2 doz aşı yapılmasını öneriyoruz. Antikorlar plasentadan bir miktar bebeğe geçmekte ve bebeğe koruma sağlamakta. Bununla ilgili bilimsel çalışmalar devam ediyor. Şu anki güncel bilgilerin ışığında tüm gebelere hem kendi sağlıklarını korumak hem de anne karnındaki bebeklerin sağlığını korumaları ve önümüzdeki uzun kış döneminde olabilecek olumsuz sonuçlardan korunmak için 2 doz aşı yaptırmalarını şiddetle öneriyorum." şeklinde konuştu.