Mikrobiyom, bağırsakta doğal olarak bulunan geniş bakteri ve diğer mikrop çeşitliliğini ifade ediyor. Pek çok bilimsel çalışma, çeşitli hastalık risklerini azaltmak için Akdeniz tarzı beslenme ve bitki açısından zengin diyetler bağlamıştır. Bol sebze, balık ve lif tüketenlerin bağırsaklarında daha fazla iltihapla savaşan bakteriler olabilir, ancak fast food sevenler iltihaplı mikropları besliyor olabilir.
FAST FOOD'LA BESLENENLER İLTİHAPLI MİKROPLARI BESLİYOR OLABİLİR
Hollanda Groningen Üniversitesi'nde bir gastroenterolog ve Prof. Dr. Rinse Weersma, "Çalışmamız bağırsak mikrobiyomunun diyet ve hastalık riski arasında bir bağlantı olabileceği fikrine destek sağlıyor" dedi.
Yapılan çalışmada araştırmacılar, bitki bazlı yiyecekler ve balıklar açısından zengin diyetler yiyenlerin - ünlü Akdeniz diyetine benzer şekilde - bir avantaja sahip olduğunu buldular: Enflamasyonu hafifletebilecek daha fazla bağırsak bakteri koleksiyonu. Öte yandan, et, işlenmiş yiyecekler ve şekeri tercih eden insanlar, proinflamatuar olan bağırsak mikrop kümelerine sahip olma eğilimindeydiler.
Weersma ve ekibi, daha fazla sebze, meyve, yağlı balık, kabuklu yemişler ve lif bakımından zengin tahıllar yiyenlerin genellikle kısa zincirli yağ asitleri üreten daha yüksek bakteri konsantrasyonlarına sahip olduğunu buldu.
Prof. Dr. Weersma, kısa zincirli yağ asitlerinin bağırsak bakterileri sindirilemeyen lifleri fermente ettiğinde üretildiğini ve antiinflamatuar olduğunu açıkladı.
BAĞIRSAK MİKROBİYOMUNU STRES, İLAÇ KULLANIMI, GENLER ETKİLİYOR
Çalışmada bahsedilen diğer beslenme tipi ise, insanların yüksek miktarda et, patates kızartması, soda ve işlenmiş atıştırmalık yiyecekleri aldığı "fast-food kümesi"ydi. Weersma'ya göre lifli gıda alımının eksikliğinden dolayı, kısa zincirli yağ asitleri üreten bakteri sayısı daha azdı.
Uzmanlar, herhangi bir kişinin bağırsak mikrobiyomundaki bakteri dengesini, genler, yaş, sağlık koşulları, ilaç kullanımı (özellikle antibiyotikler) ve stres gibi birçok faktörün etkilediğini söylüyor.