Covid 19 salgınından yüz binlerce cana nefes olan sağlık kahramanları, 14 Mart 1919’da Tıbbiyeli hikmetlerin İstanbul’un işgaline karşı duruşları ile yaktıkları meşaleyi bugün de aynı duygularla taşıyor.
"NASIL BİR ASKER GÖREVİNE GİDERKEN CANINI ORTAYA KOYAR, SAĞLIKÇILARDA DA BENZER BİR DURUM VAR"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Sema Basat da koronavirüs salgınında gece gündüz demeden verilen bu büyük savaşın kahramanlarından biri. Salgın boyunca önemli bir rol oynayan hastanede kesintisiz görev yapan Basat, “İstanbul’da işgal güçlerine karşı tıbbiyeliler bir direniş hareketi başlattı. Tıp fakültesi bir yıl mezun veremedi. Nasıl bir asker görevine giderken canını ortaya koyarak mesleğini icra ediyorsa biz de de benzer bir durum var. Pandemi bu yüzyılın bir savaşı. Biz de bu cephede görev aldık. Bu görev ve sorumluluğumuzun bilincindeyiz” dedi.
EKİP RUHU SAĞLIK ÇALIŞANLARINA GÜÇ VERİYOR
Prof. Dr. Basat, ekip ruhunun sağlık çalışanlarına güç verdiğini söyledi. Basat, şöyle devam etti:
“Hasta bakıcımızdan hemşiremize, doktorumuza, asistanımızdan uzmanımıza, pratisyenimize her birimizin tanımlanmış bir görevi var ve bu ekip içerisinde üstlenmiş olduğumuz görevler var. Bunların kusursuz işleyebilmesi için 2000 her bir üyesinin görevini sonuna kadar canıyla başıyla yerine getirmesi gerekiyor. Ekibimizdeki bazı arkadaşlarımız yaralandı hatta bazı arkadaşlarımızı kaybettik: onları her zaman saygıyla rahmetle anıyoruz. En çok içimizi acıtan kısımda o oldu. Bu ekibin bir üyesi olmak ekibimizin hepsine ayrı ayrı bir gurur.”