Ankara'da yaşayan 35 yaşındaki Zehra Doğan Bucak, çocuk isteğiyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurduğunu söyledi.
Hastanede tedavisine başlandıktan birkaç ay sonra bazı şikayetlerinin başladığını söyleyen Bucak, "Yeni yeni başlayan, olağan olmayan kanamalarım vardı. Strese bağlıdır diye düşünerek üzerinde durmadım. Durumdan bahsettiğimde doktorum muayene edip biyopsi yaptı." diye aktardı.
KANSER BAŞLANGIÇ AŞAMASINDA OLDUĞU İÇİN ERKEN TEŞHİSLE KURTULDU
Bucak, biyopsi sonucunda rahim ağzı kanseri olduğunu öğrendiğini söyleyerek, "Biyopsi sonucunu öğrenene kadar kanser olabileceğimi hiç düşünmemiştim. Bunu öğrenmek bana travma yaşattı. Bir kadın olarak benim için en kutsal şey bir bebeğimin olmasıydı. Bebek sahibi olmak amacıyla geldiğim hastanede kanser olduğumu öğrendiğimde boşluğun içine düştüm" diye belirtti.
Kanser başlangıç aşamasında olduğu için yapılan operasyonla sağlığına kavuştuğunu anlatan Bucak, "Bebek sahibi olamamaktan ve sağlığımı kaybetmekten çok korkuyordum ama operasyonun ardından sağlığıma kavuştum. Şu an istediğim zaman çocuk sahibi olabilirim. Yaşadıklarım bana ders oldu. Sağlığımı ötelememem, ufak gibi görünen sorunları bile dikkate almam gerektiğini yaşayarak öğrendim." diyerek yaşadığı süreci aktardı.
İLK MUAYENEDE HİÇBİR BELİRTİ SAPTANMAMIŞTI
SBÜ Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Evliyaoğlu Bozkurt da hasta ilk geldiğinde yapılan genel kontrollerinde hiçbir problemin belirlenmediğini ve genel sağlık durumunun iyi olduğunu anlattı.
Daha sonra hastanın çocuk isteğine yönelik tedavi planının oluşturulduğunu anlatan Bozkurt, "Hastamız tedavi için hastanemize gelip giderken düzensiz kanama şikayeti olduğunu söyledi. Hasta ilk geldiğinde böyle bir şikayeti yoktu, bu yeni başlayan bir şikayetti. Her anormal durum, her şikayet mutlaka değerlendirilmeli ve incelenmelidir. Biz de hastamızı tekrar muayene ettik." dedi.
HEKİMLER BERABER ÇALIŞARAK RAHİM AĞZININ KISMİ ALINDIĞI BİR OPERASYON GERÇEKLEŞTİRDİ
Bozkurt, muayene sonucunda hastanın rahim ağzında kanamalı küçük bir alan tespit ettiğini ve biyopsi yaptığını ifade ederek, "Bunun üzerine durumu hemen hastamız ve eşiyle paylaştım. Kucaklarına bebeklerini almak için hastanemize gelmişken böyle bir haber almak elbette onları şok etti." dedi.
Hastanın sağlığını korumak ve çocuk sahibi olabilmesini sağlamak için yapılabilecekleri klinikteki diğer hekimlerle birlikte değerlendirdiklerini anlatan Bozkurt, şunları kaydetti:
"Hastamızın çocuk sahibi olabilmesi için rahminin alınmaması gerekiyordu. Kanser çok erken evrede, başlangıç aşamasında olduğu için sadece rahim ağzını alarak hastayı sağlığına kavuşturabileceğimizi düşündük. Böylece hastamız çocuk sahibi olabilecekti. Bunun üzerine konizasyon dediğimiz rahim ağzının kısmi olarak alındığı operasyonu gerçekleştirdik."
HASTANIN ŞİKAYETLERİNİ ERKENDEN PAYLAŞMASI VE ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARDI
Bozkurt, operasyonla tüm tümörlü alanı temizlemeyi başardıklarını ve hastanın sağlığına kavuştuğunu bildirdi.
Bozkurt, kanserde erken teşhisin önemini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Hastanın, hastaneye erkenden başvurması ve şikayetlerini bizimle paylaşması, bizim bunları değerlendirerek gerekli incelemeleri yapmamız sonucunda erken teşhis imkanımız oldu. Erken teşhis hayat kurtarıyor. Eğer hastamız şikayetlerini önemsemeyip bunları bizimle paylaşmasaydı, kanser ilerleseydi o zaman hastanın rahmini korumak mümkün olmayacaktı. Bu yüzden hastaların anormal durumlarda mutlaka hastaneye başvurmaları gerekiyor."