Dağın 300 metre içerisinde kurulan ve tüneller vasıtasıyla ulaşılan yatakhanelerde konaklayan hastalar, 10-15 günlük tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuşuyor.
Duzdağı Fizyoterapi Merkezi Müdürü Vurgun Seferov, 1979 yılında hizmete başlayan merkezde, 20'den fazla ülkeden gelen hastaların tedavi süreçlerinin yürütüldüğünü söyledi.
TUZ DAĞLARI İLE MEŞHUR BÖLGE, GEÇMİŞTEN BUGÜNE ŞİFA DAĞITIYOR
Seferov, tuz mağaralarında sürdürülen tedavi kürleri ile astım, nefes darlığı, bronşit ve deri hastalıkları ile mücadele eden insanların iyileşme sürecine alındığını aktararak, şunları söyledi:
"İkinci Dünya Savaşı'nda insanlar tuz mağaralarında saklanmışlar. Bu süreç boyunca akciğer hastalıkları olan kişilerin zamanla iyileştikleri görülmüş. Nahçıvan'da şu an içinde bulunduğumuz bölge tuz dağlarından oluşan meşhur bir bölge. Burada aynı zamanda endüstriyel tuz üretimi de devam ediyor. 1979 yılında böyle bir merkez kurularak akciğer hastalıklarından muzdarip olan hastalara hizmet verilmeye başlanmış. Merkezimiz, deniz seviyesinden 1.173 metre yüksekliktedir. Dağın içine doğru 300 metre uzanan tünellerle yatakhanelere ulaşılıyor. Duvarlar tamamen tuzdan kayalar ile kaplıdır."
Merkezde tedavinin hekim nezaretinde gerçekleştirildiğini belirten Seferov, günde 700 hastanın tedavi sürecinin yürütüldüğünü ifade etti.
HASTALAR YAŞ KATEGORİSİNE GÖRE MAĞARANIN İÇERİSİNDE KALIYOR
Vurgun Seferov, merkezin tüm yapısının tuzdan oluştuğu bilgisini vererek, "Hastalar, herhangi bir makineye bağlı olmadan sadece tuz iyonlarını teneffüs ederek kürlerini tamamlıyor. Hastalar, yaş kategorisine göre ayrılıyor. Çocuklar günde 8 saat mağaralarda yatıyor. Yetişkinler ise mağara içindeki yatakhanelerde 12 saat vakit geçiriyor. Buraya gelen hastalardan çocuklarda yüzde 90, yetişkinlerde ise yüzde 70 iyileşme gözleniyor." dedi.
Merkezde görev yapan Alerji Hastalıkları Doktoru Amil Gasımov da buraya gelen hastaların tüm tahlil ve tetkiklerini yaptıklarını, burası için uygun olup olmadıklarını kontrol ettiklerini, hamileler, onkoloji hastaları, 1 yaşından küçük çocuklar, yeni ameliyatlı ve yüksek tansiyonu olan hastaları merkeze kabul etmediklerini bildirdi.
HASTALIKLAR KATEGORİZE EDİLEREK TEDAVİ EDİLİYOR
Hastalıkların kategorize edilerek tedavilerde farklı süreçler izlendiğini ifade eden Gasımov, "Örneğin, alerjik rinit hastalarının yazın ilk aylarında gelmelerini öneriyoruz. Öncelikle hastalara yaşlarına göre bir tedavi programı çıkartıyoruz. Çocuk hastalar 10 gün, yetişkin hastalar 14 gün bu merkezde tedavi görüyor. İlk 3 günden sonra zaten fark anlaşılmaya başlanıyor. Hastaların iyileşme süreçleri de derecelerine göre değişiyor. Tek seferde iyileşen hastalar olduğu gibi bazı ağır hastaların 2-3 sefer buraya gelip tedavi sürecine girmesi gerekebiliyor." ifadelerini kullandı.
Duzdağı Fizyoterapi Merkezi'nden hizmet alan Kumru İskenderli, Bakü'den merkeze geldiğini belirterek, "Burada yapılan tedavi astım hastası çocuğuma fayda sağlıyor. 3 senedir düzenli geliyorum. Ben de daha önce ilaç kullanıyordum. Buraya geldikten sonra ilaç kullanmayı bıraktım." dedi.